Allah (azze ve celle) insanı topraktan yarattığına göre, insanın aslının dışına çıkmaması gerekir. Aksine doğası ve nefsinin dürtüleri kendisini aslının dışına çıkmaya çağırdığı zaman aslına dönmelidir. Zira kul doğasıyla ve nefsinin dürtüleriyle baş başa birakilsa büyüklenir, şımarır, kendisinden yaratıldığı aslının dışına çıkar, Rabbinin kibriya ve azamet gibi haklarını teslim etmez, bu haklar konusunda Rabbiyle mücadeleye girişir. Bu sebeple o, Rabbinin ve Yaratıcısının azametine boyun eğmenin, O'na derinden saygı duymanın, O'nun huzurunda alçalmanın ve boyun bükmenin göstergesi olarak secde etmekle emrolunmuştur.
Bu derinden saygı, bu boyun eğme, bu alçalma onu kutluk konumuna geri döndürecektir. Kul, kendileri sebebiyle aslından çıktığı sürçmesini, gafletini ve yüz çevirmesini böylece telafl edecektir. Kendisinden yaratıldığı toprağın hakikati onda temessül edecektir.