Biz bu kitapta Allah'ın izniyle demokrasinin Allah'ın dininden başka bir din ve tevhid milletinden başka bir millet olduğunu, demokrasi ile amel eden parlamentoların da ancak ve ancak şirkin köşkleri ve putperestliğin sığınakları olduğunu açıkladık. Allah'u Tealâ'nın kulları üzerinde yegâne hakkı olan tevhidi lâyıkıyla yaşayabilmek için, bu parlamentolardan kaçınmak gerekir. Günümüzde ise bu parlamentolardan kaçınmak şöyle dursun, insanlar akın akın demokrasi dinine girmekte, demokrasinin güçlenmesi için ellerinden geleni yapmakta, demokratik seçimlere katılıp kayıtsız ve şartsız Allah'ın hakkı olan egemenliği kendileri gibi beşer olan insanlara vermektedirler. Bu ise apaçık bir şirk olup bunu yapan kişiyi müşrik yapan, dolayısıyla İslam dininden çıkaran bir ameldir.
Ayrıca bilinmelidir ki; konuyu bulandırmak isteyen bazı kimselerin zannettiği gibi bu mesele kesinlikle ictihadi bir mesele değildir. Bilakis bu parlamentolara katılıp demokrasi ile amel etmek, apaçık bir şirk ve ayan beyan küfürdür. Allah'u Tealâ muhkem ayetlerinde bizleri böyle bir fiil işlemekten sakındırmış, Muhammed (s.a.v) hayatı boyunca bu kimselerle savaşmıştır. İşte bu kitapta demokrasinin aslı, hükmü ve konu ile ilgili deliller ayrıntılı bir şekilde işlenmiştir.