Ey müminler!
Bu İslam davasını ancak müminler üstlenir, omuzlar, savunur, malları ve canları uğrunda mücadele ederler. En ağır işkenceler görseler de, lime lime doğransalar da...
Habbab'ın boğazı düğümlendi. Gözleri dolup dolup taştı. Ilık gözyaşları yanağından süzülürken olduğu yerde döndü. Gömleğini aşağıdan yukarı doğru yavaş yavaş kaldırdı ve çıplak sırtını arkadaşlarına gösterdi. Ruhları okşayan, nefisleri dizginleyen davudi sesiyle bir kez daha haykırdı:
Ve müminler kor ateşe yatırılıp yakılsalar da!..
Ben, Yüce Allah'ın hak davasında, Hz. Peygamber'in dosdoğru yolunda sebat ettim. Şu, derisi yanıp kemiğe yapışan, eti kavrulan, yağı eriyen ve bir elin parmaklarının içine gireceği kadar oyuk oyuk olan sırtım sebat ettiğime şahittir.
Ve ben!
Her şeyin hesabının görüleceği o günde,
Evet,
O büyük buluşmada, şu sırtımı sebatkârlığıma şahit gösterip Rabbime sunacağım.