Allah Resulünün -sallallahu aleyhi ve sellem- ilk çağrısı, sahih akidenin ta kendisi olan tevhid çağrısıdır ki bu tevhid, kelime-i şehadette temsil edilmiştir: "Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilah yoktur ve yine şehadet ederim ki Muhammed, Allah'ın resulüdür." Peygamberlerin tamamı –Allah'ın salât ve selamı onların üzerine olsun- aynı şekilde tevhide davet etmiştir. Hiçbir peygamber yok ki muhakkak davetine şu sözle başlamış olmasın: "Ey Kavmim! Allah'a kulluk edin, sizin O'dan başka ilahınız yoktur."1 O halde tevhid, semavi mesajların zübdesi, gayesi ve mihenk taşıdır. Doğal olarak tevhid, Allah Teâlâ'nın mahlûkatı yaratma gayesidir. Bu minvalde tevhidi temsil eden rububiyet tevhidi, uluhiyet tevhidi ve isim ve sıfat tevhidi şeklindeki üç kısmı ile İslam akidesi diğer İslam şeriatlarının da üzerine bina olduğu esaslardır. Bu nedenle sahih İslam akidesini öğrenmeye son derece ihtimam göstermek gerekir. Ki böylece rabbani akide, Müslümanların kalplerinde şirk ve sapkın düşüncelerden temizlensin, teşbih, ta'til, tahrif ve tevilden yana selim olsun.