Beşiktaşlı Gonca; Yaşanmış Bir Aşk Hikayesini Olduğu Gibi Anlatan Roman

Roman: -Gerçek veya tasarlanmış hadiselerin yazılı olarak anlatılması. -Olmuş veya olabilecek olayları anlatan düz yazı. Diye tarif ediliyor. Romancılara olabilecekleri de yazma imkânı verilince, bazı yazarlar hayatta yaşananları değil de yaşanması son derece güç olan hayallerini, abartılı tasarılarını, hatta uçuk kaçık fikirlerini yazmaya başlamış. Üzerine bir de bitmek tükenmek bilmeyen tasvirler eklenince işler çığırından çıkmış. Hem okunması zorlaşmış, hem de okuyanlar olmayacak hayallerin peşinde koşmaya yönlendirilmiş. Hakikatten uzaklaşan her konu değerini kaybeder. Gerçeğin gücü ve tesiri bambaşka olduğundan, yazar daima gerçeği yazmaya çalışmalıdır. Bu sebeplerle en iyi roman, yaşanmış bir hadiseyi dosdoğru anlatmaktır. Böyle yazılmış romanın sadece bir gazete haberi veya hatıra sayılabileceğini düşünenler olabilir. Romanı gazete haberinden ayıran husus; yazarın bakış açısı, kendine has anlatış şekli, bazı ibretli yerlerin altını çizmesi ve olayın derinliklerine inerek, başkaları tarafından görülemeyen farklı yönlerini ortaya çıkarabilmesidir. Sadece kendini methetme ve haklı çıkarma bencilliğine kapılmadan, elini vicdanından ayırmadan, mümkün olduğu kadar tarafsız yazılan hatıralar ise gerçek birer roman sayılır. Bu gerekçelerle biz de, bizim çıkardığımız ibretten gençlerin de faydalanabileceğini ümit ederek, yaşanmış bir aşk hikâyesini olduğu gibi anlatmaya çalışacağız.