Asr ve Hüsran

İnsanoğlu fıtratı gereği, yaşamış olduğu zaman zarfı içinde, bazen bu yolun dışına doğru çıkabilir veya çıkmaya yeltenebilir. İşte o zaman bizlere merhamet eden Rabbimiz, biz günahkâr ve sapkın kullarını değişik vesilelerle uyarır. Bu uyarılar o kadar çoktur ki, bir insan ömrü boyunca bu uyarılara binlerce ve hatta belki de milyonlarca kez şahit olur. Eğer insan Allah’tan gelen bu uyarılara kulak verir ve kendini düzeltirse kurtulanlardan olur, imtihanı kazanır. Tam aksine bu kadar çok uyarıya rağmen kulaklarını tıkar, gözlerini kapar ise, işte o zaman daebedi azaba layık olur. Kur’an-ı Kerim’de Allah (cc): “(Cehennemin) İçinde onlar (şöyle) çığlık atarlar: ‘Rabbimiz! bizi çıkar, yaptığımızdan başka salih bir amelde bulunalım.’ (Onlara cevap verilir) Size orada (dünyada), öğüt alabilecek olanın, öğüt alabileceği kadar ömür vermedik mi? Size uyarı da gelmişti. Öyleyse (azabı) tadın, artık zalimler için bir yardımcı yoktur.”Fâtır Sûresi:37